(YUNANİSTAN) 13 SAATLİK ÇALIŞMA GÜNÜNE VE ESNEK ÇALIŞMA SAATLERİ YASASINA KARŞI PAZARTESİ 8 EYLÜL, SAAT 19:30, SİNTAGMA MEYDANINDA MİTİNG

(YUNANİSTAN) 13 SAATLİK ÇALIŞMA GÜNÜNE VE ESNEK ÇALIŞMA SAATLERİ YASASINA KARŞI PAZARTESİ 8 EYLÜL, SAAT 19:30, SİNTAGMA MEYDANINDA MİTİNG

YENİ EMEK DÜŞMANI CANAVARCA YASA DERHAL GERİ ÇEKİLSİN

BÜTÜN SENDİKALAR ALANA – 7 SAATLİK GÜN, 5 GÜNLÜK HAFTA, 35 SAATLİK ÇALIŞMA HAFTASI İÇİN MÜCADELEYE

KAYDA DEĞER ÜCRET ARTIŞLARI VE TOPLU İŞ SÖZLEŞMELERİ İÇİN

ULUSAL GENEL GREV ÖRGÜTLENMESİYLE MÜCADELEYİ YÜKSELTİYORUZ


Hükümetin “herkes için adil iş” ve “işçilere destek” gibi utanç verici sloganları gerçeği gizleyemez: Bizi Orta Çağ’a bir adım daha yaklaştırıyorlar.


Bu yasayla hükümet, patronların dokunulmazlığını ve keyfiliğini yasallaştırıyor ve genişletiyor. Çalışma hayatındaki güvencesizliği derinleştiriyor, iş yoğunluğunu artırarak yalnızca büyük sermaye gruplarının kârlarını büyütmeyi hedefliyor.


Sendikaların işçileri topluca koruma ve temsil etme hakkını bile ortadan kaldırıyor, “işçinin rızası”nı toplu pazarlık ve sözleşmelerin üstüne koyuyor.


Özellikle hükümet patronlara şu imkanları tanıyor:

  • İşçileri günde 13 saate kadar çalıştırmak (bugün zaten var olan çoklu işverenler arasında bölünmüş 13 saatlik günün üzerine).
  • Vardiyalı çalışanlara fazla mesai dayatmak.
  • İş saatlerini, işverenin ihtiyaçlarına göre aynı hafta içinde artırıp azaltmak. Çalışma zamanı “düzenlemesi” artık sınırsız: bir haftadan bir yıla kadar, her yıl yenilenerek işverenin taleplerine göre şekillenecek.
  • Mesai giriş ve çıkışlarında “esnek varış” adı altında resmi saatten 120 dakikaya kadar oynama, ayrıca hazırlık süresini ücretli saatlerden çıkarmak (sanayide vardiya öncesi/sonrası 30 dakika, turizm ve yeme-içmede 10 dakika).
  • “İki günlük sözleşmeler” ile işçi çalıştırmak, reşit olmayanları bile!
  • Yıllık izinleri yıl boyunca dört adet beşer günlük parçaya bölmek.


Hükümet yalan söylüyor:

  • 1. Yalan: İşçilerin “isterlerse” 13 saat çalışacaklarını iddia ediyor. Gerçekte ücretleri artırıp çalışma saatlerini azaltmak yerine, işçileri hayatta kalmak için bitmek bilmeyen mesailere zorluyor.
  • 2. Yalan: Çalışma saatleri değişikliklerinde işçilerin rızasının gerektiğini ve işten atılmaya karşı korunduklarını söylüyor. Oysa bu kadar güvencesizlik ve düşük ücret altında, işveren baskısı hüküm sürecek. İşçiler işten atılma tehdidiyle hayır diyemeyecek, patronlar ise “başka gerekçeler” bulup keyfi olarak işten çıkaracak.
  • 3. Yalan: İş kazalarına karşı koruma getirdiğini iddia ediyor. Ama 13 saatlik günler, haftada 78 saat ve 6 günlük mesaiyle kazalar, ölümler ve yaralanmalar artacak.
  • 4. YalanOn saatlik dört günlük çalışma haftasının (ücretsiz fazla mesaiyle) ebeveynlere bir tam gün çocuklarıyla vakit sağladığını iddia ediyor. Yalnızca hasta bir zihin, çocukların anne babalarını haftada bir gün görmeye ihtiyaç duyduğunu düşünebilir. Ayrıca 10 gün kesintisiz yaz tatilini kaldırarak ailelerin birlikte tatil yapma imkanını da ortadan kaldırıyor.

Şirketlerin ve savaş kışkırtıcılarının kârları için fedakârlık yok!


Bu, Yeni Demokrasi, PASOK ve SYRIZA partilerinin övdüğü meşhur “Avrupa normalliği” ve “hukukun üstünlüğü”dür. Aynı partiler son 15 yılın bütün emek düşmanı yasalarını oylayıp uyguladılar. AB direktifleri yalnızca vardiyalar arasında 11 saatlik mola öngörüyor; yani 13 saatlik iş günlerini fiilen yasallaştırıyor.


Hükümetin sözde “Selanik Uluslararası Fuarı (TIF) sepeti”nden, işçilerin beklentisi olamaz. Gerçekte bu, 13 saatlik iş gününü genişletmek ve yıl boyunca mesai düzenlemelerini yaygınlaştırmak demektir. Aynı zamanda işçiler savaş ekonomisinin, yoğunlaşan militarizmin ve Yunanistan’ın emperyalist Avrupa-Atlantik planlarına daha derin katılımının yükünü taşıyacak.


Sadece şirketler yeni vergi indirimleri ve ayrıcalıklarla kâr edecek, ama bir başka Eylül daha işçi aileleri için kâbusa dönüşecek: faturalar, kiralar, borçlar, hacizler ve vergiler altında ezilerek. Sağlık, eğitim ve diğer temel ihtiyaçlar ise daha da ticarileştiriliyor.


PASOK ve SYRIZA’nın sosyal demokrat tavrı rezilcedir. Birdenbire 8 saatlik iş gününün kaldırılmasını hatırlıyorlar, ama suç ortaklarıdır. Yeni Demokrasi ile birlikte memurların ve emeklilerin 13. ve 14. maaşlarını kaldırdılar. Bakanlarının (Vroutsis–Achtsioglou) adını taşıyan yasayı uyguladılar. Hatzidakis yasasında “olumlu unsurlar” bulmaya çalıştılar; PASOK maddelerin %70’ine, SYRIZA %50’sine oy verdi. Georgiadis yasasına karşı grevi bile baltaladılar, sendikalardaki kendi adamlarını “hayır” oyu vermemeye yönlendirdiler.


İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (GSEE) çoğunluk yönetimi de bir kenara bırakılmalıdır. 8 saatlik iş gününün ve diğer toplu kazanımların tasfiyesine destek verdiler, sermaye partileriyle aynı çizgide hareket ettiler. Bugün de işçilerin mücadelelerini baltalıyorlar, “sosyal diyalog” ve AB direktifleriyle uyumlu sınıf işbirliği dayatıyorlar.


Son 15 yılın deneyimi açıkça gösteriyor: İşçiler için bu vahşi sömürü ve savaş politikası içinde bir gelecek yoktur. Eski ya da yeni hiçbir “kurtarıcı”dan medet umulamaz; hepsi, istisnasız, emek düşmanı politikalara destek vermiştir.


https://pamehellas.gr/on-september-8-rally-in-athens-against-the-government-s-monstrous-13-hour-workday-and-flexible-working-hours-bill






Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir